“Müthiş Bir İman ve Cesarete Sahip Gençlerimiz Var”
Mostar dergisinin Genç-Kon Genel Başkanı Ahmet Sözbilir ile “Siper Et Gövdeni” projesi üzerine yaptığı röportaj…
Siper Et Gövdeni projesinden biraz bahseder misiniz?
“Siper Et Gövdeni” deneme, şiir ve kompozisyon gibi edebi eserlerin yanında resim ve karikatür gibi sanatsal eserlerle ilköğretimden üniversiteye kadar gençlerin katılabildiği bir ‘Milli Bilinç Yarışması’.
Proje nasıl ortaya çıktı?
Esasen 15 Temmuz’un yıldönümünde şehitlerimizi anmak, gazilerimizi yâd etmek, yaşadıklarımızı hatırlamak için neler yapabileceğimizi konuşuyorduk. Şükür ki; birçok kamu kurumunun yanında sivil toplum kuruluşları da bu konuya hassasiyet gösteriyor, çalışmalar yapıyordu. Biz tüm bunların yanında özgün bir çalışma arayışı içerisindeydik. Bir gençlik STK’sı olarak da en özgün çalışmanın gençlerden geleceğini biliyorduk. 15 Temmuz’u bir de gençlerin gözünden görelim, anlatalım istedik. Hem gençlerin bakış açılarından 15 Temmuz’u görüp kendimize dersler çıkaralım, hem de gençlerde var olan bu bilinci kalıcı hale getirelim arzusuyla bu proje ortaya çıktı.
Bu yarışmanın asıl amacı gençleri ve eserlerini birbiriyle yarıştırmak değil; yaşadığımız elim hadiseye gençlerin nazarıyla bakarak onların kendilerini ifade etmelerine öncülük etmek ve milli birlik ve beraberlik bilincinin gelişmesine katkı sağlamak.
Peki, 18 Mart’la ilgisi nedir?
Öncelikle belirtelim ki; Çanakkale Zaferi bu milletin var olma mücadelesiydi ve bu yüzden önemi her şeyden üstün ve kendine özgüdür. Bununla beraber, 18 Mart’la 15 Temmuz arasında çok derin benzerlikler var. Öncelikle her ikisi de bir işgal girişimiydi. Her ikisinde de düşmanın elinde ağır silahlar varken bizim tarafta durum tam tersiydi. Çanakkale Zaferi’nde Mehmetçik süngülerle savaşırken 15 Temmuz’da sivil ve silahsız halk olarak çıplak ellerimizle tankları durdurduk. Ve hamdolsun, her ikisinde de Allah düşmana değil; bu millete zafer nasip etti.
Çanakkale Zaferi, bu milletin tarihindeki dönüm noktalarından biridir. Millet olma şuuru, vatan sevgisi, bayrak aşkı gibi değerler bu zaferde gizlidir ve bu değerleri kaybetmemek için Çanakkale’yi unutmamamız, her fırsatta hatırlamamız, hatırlatmamız gerekiyor. Genç-Kon olarak, her yıl İzcilik Federasyonu’nun organizasyonuyla, izcilerimizle birlikte Çanakkale’ye gidiyor, 57. Alay şehitlerimizi yâd ediyor ve gençlerde bu bilincin oluşması ve gelişmesi için gayret ediyoruz. Aynı gayreti 15 Temmuz’da göstermek de çalışma alanı gençler olan herkesin boynunun borcudur. Biz 18 Mart’la başlayıp 15 Temmuz’a uzanan, sürekli gelişim gösteren ve kökleşen milli bilinci gençler arasında yaymak ve az önce de söylediğim gibi, gençlerin gözünden buralara bakmak istedik. Gençlerin sesinin gündem olmasını arzu ettik.
Gelen eserler için neler söylemek istersiniz?
Öncelikle yarışamaya katılan tüm öğrencilere teşekkür ediyorum. Bu tür organizasyonların gençlere söz söyleme alanı açtığını, kendilerini ifade etme olanağı sağladığını düşünüyorum. Bu yüzden gençlere daha çok söz vermeli, onların dediklerini daha fazla dikkate almalıyız. Biz Genç-Kon olarak, gençlerin konuştuğu bir dünya hayal ediyoruz. Çünkü 15 Temmuz darbe girişimi de gösterdi ki müthiş bir iman ve cesarete sahip gençlerimiz var. Yeri ve vakti geldiğinde kendilerini ortaya koymaktan çekinmeyen, vatanı için canını sunan bir gençlikten bahsediyorum. Böyle bir gençliğe sahip bir millet olduğumuz için de Allah’a hamdediyorum. Bize düşen bu gençliğin gelişmesi, ilerlemesi için elimizden geleni yapmak. Bu sebeple bu tarz yarışma ve etkinliklere Genç-Kon olarak devam edeceğimizi buradan duyurmak isterim.
Son olarak neler söylemek istersiniz?
Biz, hamuru acılarla mayalanmış bir milletiz. Vatan toprağımızın her bir karışı şehitlerimizin kanlarıyla şereflenmiştir. Tarihimiz cesaret ve kahramanlık timsali nice yiğitlerin hikâyeleriyle doludur. Geçen yıl yaşadıklarımız da tarihte kendine özgü yerini alacaktır. Bu saldırıyı yapanlar için kara bir lekeden ibaret kalacakken; bizim için acı da olsa tertemiz ve mertçe bir duruşun simgesi olacaktır. Özellikle gençlerin vatan müdafaasında gösterdikleri cesaret ve kararlılık, her fırsatta hakkı teslim edilmesi gereken bir duruştur. Bu vesileyle bütün gençlerimizden Allah razı olsun diyorum. Ayrıca bu projeye emek veren tüm kardeşlerime de teşekkür ediyorum.
(Mostar Dergisi, 149. sayı)